Cooperation Partnership olarak bir KA220SCH projesi için temel çerçeve şöyle özetlenebilir: en az üç farklı Erasmus Program Üyesi/ilişkili ülkeden üç kuruluş şartı, 12–36 ay süre, en az bir yatay ve/veya okul eğitimine özgü önceliği adresleme zorunluluğu, tüm ortakların başvuru aşamasında tanımlı olması ve aynı OID’nin aynı son başvuru tarihinde en fazla 10 Cooperation Partnership başvurusunda yer alabilmesi.
Ayrıca 2026’da Komisyon, European Partnerships for School Development adlı yeni bir yapı tanımlıyor. Bu yapı okul ve okul otoriteleri tarafından yürütülen, “Union of Skills” anlatısına doğrudan katkı veren, daha sistemik ve politika odaklı, 100.000–200.000 Avro arasında lumpsum hibe alan merkezi projelere işaret ediyor. Bu aksiyon KA220SCH’den farklı ama ton ve beklenti açısından okul projelerine de yansıyor; yani “tek okul projesi” değil, “beceri birliği ve sistem dönüşümü” söylemi güçleniyor.
2. 2026 çağrısında yatay önceliklerde öne çıkan yeni ton
2026’da yine dört klasik yatay öncelik var; fakat metinlerde bazı kelimeler ve vurgular bariz şekilde güncellenmiş durumda.
2.1. Dahil etme ve çeşitlilik: Artık doğrudan “mental health” de içinde
“Inclusion and diversity” başlığı altında artık yalnızca dezavantajlı gruplara erişim değil, eşitlik, adalet ve katılımcıların zihinsel iyilik hâli (mental health) açıkça zikrediliyor.
-
Engelliler, göçmen geçmişe sahip olanlar, kırsal/uzak bölgeler, sosyo-ekonomik dezavantaj ve cinsiyete dayalı eşitsizlikler hâlâ çekirdek hedef gruplar.
-
Ancak yeni metinde programın “inclusive environments that foster equity, equality and mental health” yaratma hedefi, özellikle okul projelerinde sosyal-duygusal öğrenme, rehberlik, psikososyal destek ve güvenli okul iklimini artık doğrudan ana hikâyenin bir parçası haline getiriyor.
KA220SCH yazarken, “sosyal dahil etme” ifadesinin yalnızca katılımcı listesinde dezavantajlı öğrencilerin varlığı değil, bütün okul topluluğunun iyilik hâlini merkeze alan bir yaklaşım anlamına geldiğini netleştiren bir dil bekleniyor.
2.2. Çevre ve iklim: New European Bauhaus referansı güçleniyor
“Environment and fight against climate change” önceliği, 2026 metninde yine yeşil beceriler, sürdürülebilirlik ve yeşil geçişe destek üzerine kurulu; ancak New European Bauhaus vurgusu daha net ve açık.
Bu, okul projelerinde sürdürülebilirlik temasını artık yalnızca “geri dönüşüm atölyesi” seviyesinde değil, mekân tasarımı, okul bahçesi, sanat, tasarım ve vatandaşlık boyutlarını bir araya getiren bütüncül, estetik ve katılımcı öğrenme deneyimleriyle ilişkilendirmenin beklendiğini gösteriyor.
2.3. Dijital dönüşüm: AI, dijital esenlik, dezenformasyon ve siber zorbalık
En belirgin ton değişikliği dijital dönüşüm önceliğinde. Metin, “emerging digital technologies and innovation, including AI” ifadesiyle yapay zekâyı açık açık çağırıyor; ayrıca dijital pedagojinin, erişilebilir/yardımcı teknolojilerin, dijital esenlik (digital well-being) ve dezenformasyonla mücadelenin altını çiziyor.
-
Bu, KA220SCH projelerinde artık “bir e-öğrenme modülü geliştireceğiz” söyleminin tek başına yeterli olmadığı;
-
dijital araç kullanımının pedagojik mantığının, etik boyutunun, medya okuryazarlığı ve siber zorbalığa karşı koruyucu fonksiyonunun net gösterilmesi gerektiği anlamına geliyor.
Kısacası, 2026 çağrısında dijital komponent, AI okuryazarlığı, dijital vatandaşlık ve öğrencilerin dijital esenliğini koruma perspektifiyle birlikte kurgulanınca güçlü görünüyor.
2.4. Ortak değerler, katılım ve “preparedness”
“Common values, civic engagement, preparedness and participation” önceliği de 2026’da ince bir ton değişikliği içeriyor. Metinde, demokratik katılım ve AB değerleri yanında population preparedness and resilience ifadesi öne çıkıyor.
Bu vurgu, okul projelerinde:
-
kriz okuryazarlığı,
-
yanlış bilgiye karşı direnç,
-
toplumsal dayanıklılık,
gibi temaları özellikle eleştirel düşünme ve medya okuryazarlığı ile birleştirerek ele almayı teşvik ediyor.
3. Okul eğitimine özgü önceliklerde 2026 vurguları
2026 Programme Guide, okul sektörü için altı özel öncelik tanımlıyor; bunların hepsi önceki yıllarda da bir şekilde vardı, ancak metinler daha keskin ve detaylı.
3.1. Temel beceriler, öğrenme dezavantajı ve okul terki
“Developing basic skills and key competences, tackling learning disadvantage and preventing early school leaving” önceliği, temel beceriler ve okul terkine karşı bütün okul yaklaşımını ve veri temelli izlemeyi açıkça öne çıkarıyor.
-
Çapraz müfredat işbirliği, yaratıcı ve yenilikçi öğrenme yaklaşımları, yeterlik temelli öğretim ve dil yeterlikleri vurgulanıyor.
-
Risk altındaki öğrencilerin erken tanılanması, erken müdahale, kademeler arası geçişlerin iyileştirilmesi ve okul düzeyinde kalite güvence sistemleri kilit anahtar sözcükler.
Bu, KA220SCH metninde “erken okul terki”ni yalnızca bir istatistik olarak değil, okul düzeyinde planlama, veri, rehberlik ve aile ile işbirliği üzerinden ele alan bir hikâye kurulmasını gerektiriyor.
3.2. Okulda iyilik hâli: ruh sağlığı, güvenli iklim ve şiddetle mücadele
“Promoting wellbeing at school” önceliği, 2026 için bence en kritik ton değişimlerinden biri. Metin, iyilik hâlini hem öğrenciler hem öğretmenler için, hem de mental ve fiziksel sağlık boyutuyla ele alıyor ve bütün okul yaklaşımına atıf yapıyor.
Özellikle şu unsurlar öne çıkıyor:
-
sosyal-duygusal öğrenmenin erken çocukluktan ortaöğretime kadar müfredata entegrasyonu,
-
tüm şiddet biçimlerine (zorbalık, siber zorbalık, cinsiyete dayalı şiddet) karşı güvenli okul ortamı,
-
sağlık ve sosyal hizmetler, ebeveynler ve okul arasındaki işbirliğini güçlendiren profesyonel öğrenme toplulukları.
Bu öncelik, okul projelerinde “okul iklimi”ni somutlaştıran gösterge ve aktiviteleri görmek istiyor: zorbalık izleme anketleri, okul çapında SEL programları, rehberlik kapasitesi, krize müdahale protokolleri gibi.
3.3. Öğretmenler, okul liderleri ve öğretim profesyonelleri
“Supporting teachers, school leaders and other teaching professions” önceliği, öğretmenlik mesleğini daha çekici kılma, kariyer yollarını destekleme, özellikle STEM alanlarındaki uzman eksikliğine yanıt verme ve sürekli mesleki gelişim için somut fırsatlar yaratma üzerinde duruyor.
Metin, öğretmen eğitimi ve liderlik gelişimini yalnızca eğitim etkinliği değil, politika çerçevesi, hareketlilik fırsatları ve öğretmen esenliği ile birlikte ele alıyor. Bu, KA220SCH projesinde:
-
öğretmenlerin proje boyunca geliştirdiği yeterlikler,
-
proje sonrasında kurum içinde kalıcı olacak öğrenme toplulukları,
-
okul liderliğini güçlendiren mekanizmalar
gibi unsurların net gösterilmesini bekliyor.
3.4. STEM/STEAM ve kızların STEM’e katılımı
“Improving interest, participation and achievement in STEM and STEAM, and fostering girls’ interest in STEM” önceliği, 2026’da cinsiyet boyutu ve disiplinlerarası STEAM yaklaşımı ile daha keskin.
-
Kültürel, çevresel, ekonomik ve tasarım bağlamlarında STEM’i işleyen projeler teşvik ediliyor.
-
Kız öğrencilerin STEM’e ilgisini artırmayı hedefleyen mentorluk programları, rol model çalışmaları ve klişeleri kıran pedagojiler özellikle değer görüyor.
-
Okul-iş dünyası-yükseköğretim-araştırma kurumları arasında ortaklıklar önceliğin ayrılmaz parçası.
2026 tonunda, STEM artık yalnızca “kodlama kulübü” değil; kızların katılımını, toplumsal cinsiyet eşitliğini ve sürdürülebilirlik gündemini birlikte taşıyan bir platform.
3.5. Erken çocukluk eğitimi ve bakımı (ECEC)
“Developing high quality early childhood education and care systems” önceliği, 2019 tarihli Konsey Tavsiyesi ve ekli EU Quality Framework for ECEC’e doğrudan gönderme yapıyor.
Bu, okul projelerinde:
-
okul öncesi kurumlarla ilkokul arasındaki geçişlerin,
-
erken çocukluk profesyonellerinin mesleki gelişiminin,
-
dezavantajlı çocukların ECEC’e katılımını artıran stratejilerin
ana hikâyenin parçası haline gelmesini teşvik ediyor.
3.6. Ukrayna savaşı bağlamında eğitim sistemine destek
“Supporting response of European education and training systems to war in Ukraine” önceliği, Ukrayna’dan kaçan öğrencilerin ve personelin dil, entegrasyon, beceri tanıma ve psikososyal iyilik hâli konularında desteklenmesini hedefliyor.
Bu, çok sayıda Ukraynalı öğrencinin olduğu ülkelerde KA220SCH projeleri için güçlü bir bağlam sunuyor; Türkiye bağlamında doğrudan Ukrayna olmasa bile zorla yerinden edilmiş öğrenciler ve travma yaşamış gruplar için benzer ilkelerin uygulanması projeyi güçlü kılabilir.
4. 2026’da yeni gelen “European Partnerships for School Development”in ima ettiği ton
Partnerships for Cooperation bölümünde, European Partnerships for School Development ifadesi yeni. Bu, okul ve okul otoritelerinin daha sistemik, politika bağlantılı ve kapasite inşa odaklı projeler yürütmesi için tasarlanmış bir araç.
-
“Union of Skills”e katkı hedefleniyor: beceriler, müfredat dönüşümü, öğretmen politikaları, değerlendirme sistemleri.
-
Lumpsum 100.000–200.000 Avro, ayrıntılı iş paketleri ve çıktı setleri üzerinden belirleniyor.
KA220SCH başvurusu doğrudan bu aksiyon değil; ancak beklenen ton açısından bir sinyal veriyor: uluslararası projelerin, aydınlık bir “okul gelişim politikası” resmine bağlanması, sadece etkinlik listesi değil, sistem düzeyinde değişim mantığı üretmesi bekleniyor.
5. Değerlendirme kriterlerine göre 2026 ton beklentisi
Programme Guide, tüm Cooperation Partnerships için dört başlık altında ödül kriterlerini veriyor: Relevance (25), Quality of project design and implementation (30), Quality of partnership and cooperation arrangements (20), Impact (25).
5.1. Relevance: dahil etme ve ulusal bağlamla güçlü bağ kurulması
Relevance kriterinde 2026’da kritik bir cümle var: başvurunun “inclusion and diversity” önceliğini adreslemesi ve/veya ulusal ajansın ilan ettiği “European priorities in the national context” ile uyumlu olması durumunda, proje “highly relevant” olarak değerlendirileceği belirtiliyor.
Bu, KA220SCH metninde:
-
seçilen yatay öncelik(ler) ve okul sektörü öncelik(ler)i ile proje ihtiyaç analizi arasındaki bağın,
-
NA’nın Türkiye için öne çıkaracağı öncelik(ler)le uyumun,
-
AB ortak değerlerine (insan onuru, demokrasi, hukukun üstünlüğü, ayrımcılıkla mücadele) açık referansın
çok net kurulması gerektiğini gösteriyor.
5.2. Quality of project design and implementation: mantıksal çerçeve + metodoloji netliği
Bu kriter, hedeflerin net, gerçekçi ve ihtiyaç temelli olup olmadığı; metodolojinin açıklığı, uygulanabilirliği; kalite kontrol, risk yönetimi, çevresel sürdürülebilirlik ve dijital boyutun projeye nasıl entegre edildiği üzerinden değerlendirme yapıyor.
2026 tonunda özellikle şu üç şey öne çıkıyor:
-
bütüncül okul yaklaşımı (whole-school),
-
dijital ve yeşil boyutların pedagojik mantıkla entegrasyonu,
-
değerlendirme ve izleme mekanizmalarının netliği.
Yani proje metninin, sorun-hedef-sonuç-faaliyet zincirini açık bir “teori-i-değişim” çizgisiyle anlatması bekleniyor.
5.3. Quality of partnership: tamamlayıcılık ve çok paydaşlı yapı
Ortaklığın deneyimi, profil uyumu, görev dağılımı, karar alma mekanizmaları ve işbirliği kalitesi bu kriterin kalbi.
2026’da Komisyon’un tonunu, daha “ekosistemik” okumak mümkün: okul, yerel yönetim, STK, yükseköğretim, iş dünyası ve hizmet sağlayıcıları (sağlık, sosyal hizmetler vb.) birlikte düşünüldüğünde okul projelerinin çok paydaşlı olması dikkat çekici bir artı.
5.4. Impact: OER, açık erişim ve sürdürülebilirlik
Impact kriteri, projenin hedef gruplar, kurumlar ve genel kamu üzerindeki uzun vadeli etkisini; yaygınlaştırma ve sürdürülebilirlik planlarını ve sonuçların başka bağlamlara transfer potansiyelini değerlendiriyor.
Özellikle şu unsurlar önemli:
-
çıktıların açık lisanslar ile paylaşılması (OER),
-
European School Education Platform/eTwinning gibi AB platformlarına yerleştirilmesi,
-
projenin kurum içi politika ve rutinlere nasıl gömüleceğinin somutlaştırılması.
6. 2026 KA220SCH yazarken dikkat edilmesi gerekenler (adım adım ton ve içerik)
Buradan sonrası, program metnini senin gerçek hayat yazım pratiğinle buluşturan kısım. Vurgu, “talimat” cümleleri yerine neyin beklenildiğini anlatan bir ton olacak.
6.1. Öncelik seçimi ve ihtiyaç analizini 2026 diliyle hizalama
İhtiyaç analizi artık birkaç istatistikten ibaret bir giriş değil; seçilen yatay ve sektörel önceliklerin her biri için somut kanıt içeren bir bölüm olması bekleniyor.
-
Inclusion & diversity + wellbeing öncelikleriyle çalışılıyorsa, okul terk, başarısızlık, zorbalık, mental sağlık göstergeleri, rehberlik kapasitesi gibi veriler kullanılmalı.
-
Dijital dönüşüm önceliği seçiliyorsa, okuldaki altyapı durumunun yanı sıra öğretmenlerin dijital pedagojik yeterlikleri, öğrencilerin medya okuryazarlığı ve AI bilincine dair bulgular önemli.
-
STEM/STEAM için, özellikle kız öğrencilerin performans farkları, STEM seçiciliği ve rol model eksikliği gibi verilere referans verilebiliyor.
Burada AB düzeyindeki raporlar (örneğin Pathways to School Success, Wellbeing at School gibi) ulusal verilerle birlikte kullanıldığında “Avrupa katma değeri” daha net görünür.
6.2. Proje mantığını “wellbeing + inclusion + digital” üçgenine yerleştirmek
2026 metinlerinde okulda iyilik hâli, dahil etme ve dijital dönüşüm çok iç içe geçmiş durumda:
-
zorbalık ve siber zorbalık,
-
dijital esenlik ve ekran kullanım dengesi,
-
sosyal-duygusal yeterlikler,
-
AI ve dijital içeriklerle çalışırken etik ve güvenlik,
aynı anda konuşuluyor.
Bu nedenle KA220SCH metninin genel kurgu ve tonu, sadece akademik performansı değil, öğrencilerin ve öğretmenlerin iyilik hâlini, aidiyetini ve dijital ortamda güvenliğini gözeten bir okul kültürü inşa etme hedefi etrafında şekillendiğinde çağrıyla uyumu yükseliyor.
6.3. Lumpsum mantığına uygun iş paketleri ve çıktılar
Erasmus+ 2026’da Cooperation Partnerships için lumpsum finansman modeli devam ediyor; Komisyon, proje bütçesini ayrıntılı iş paketleri üzerinden değerlendirip tek bir lumpsum belirliyor.
Bu model, şu ton değişimini yaratıyor:
-
bütçe artık “harcama kalemleri” mantığıyla değil, “iş paketleri ve çıktılar” mantığıyla okunuyor;
-
değerlendirme uzmanları, proje mantığını doğrudan WP yapısından ve çıktılardan anlıyor;
-
söz verilen çıktılar beklenen kaliteye ulaşmadığında, lumpsum ödemesi kısmen veya tamamen azaltılabiliyor.
Dolayısıyla KA220SCH metninde:
-
her WP’nin açık hedefleri,
-
teslim edilebilir çıktıları (örneğin SEL modülü, öğretmen eğitim paketi, okul iklimi izleme aracı, AI okuryazarlığı kılavuzu),
-
bu çıktıları ölçen göstergeler
net biçimde tarif edildiğinde, hem “quality of design” hem de “impact” puanı desteklenmiş oluyor.
6.4. Dijital boyutta 2026 beklentileri: AI, dijital esenlik, dezenformasyon
Programme Guide ve Dijital Eğitim Eylem Planı, 2026’da dijital boyutun yalnızca “online araç kullanımı” değil, AI ve dijital vatandaşlık boyutuyla birlikte kurgulanmasını öne çıkarıyor.
Bu, KA220SCH için şu anlamlara geliyor:
-
Proje, bir yandan öğretmen ve öğrencilerin AI araçlarını anlamlı ve etik biçimde kullanmasını desteklerken,
-
diğer yandan dezenformasyon, nefret söylemi, siber zorbalık ve dijital bağımlılık risklerini azaltan pedagojik stratejiler içeriyor.
-
Dijital araçlar özellikle erişilebilirlik (engelli öğrenciler için yardımcı teknolojiler) ve katılım (evsiz/uzakta yaşayan öğrencilerin çevrimiçi erişimi) açısından kullanıldığında inclusion & diversity önceliğini de güçlendiriyor.
Metin tonunda, “AI” kelimesi tek başına değil, öğrenci ajansı, eleştirel düşünme ve etik ile birlikte geçtiğinde daha inandırıcı bir çerçeve oluşturuyor.
6.5. Yeşil dönüşüm ve New European Bauhaus ile bağ kurmak
Çevre ve iklim önceliği, 2026’da New European Bauhaus ile birlikte okulu bir öğrenen ekosistem olarak görüyor.
KA220SCH metninde:
-
okulun fiziksel mekânı (sınıf, bahçe, kantin) üzerinde sürdürülebilirlik uygulamaları,
-
öğrencilerin katıldığı “yeşil tasarım” süreçleri,
-
STEM/STEAM ve sanat dersleriyle bağlantılı sürdürülebilirlik projeleri
anlatıldığında, hem çevre önceliği hem de STEAM önceliği aynı anda güçleniyor.
6.6. Katılım, yurttaşlık ve “preparedness”i okulla ilişkilendirmek
“Common values, civic engagement, preparedness and participation” önceliğinin “preparedness and resilience” vurgusu, özellikle:
-
demokrasi eğitimi,
-
kriz ve afet okuryazarlığı,
-
medya ve bilgi okuryazarlığı ile birleştiğinde anlam kazanıyor.
KA220SCH metninde öğrencilerin yalnızca sınıfta bilgi tüketen değil, okul ve yerel toplumda, örneğin öğrenci konseyleri, iklim kulüpleri, anti-bullying ekipleri üzerinden aktif yurttaş rolü üstlenen aktörler olarak kurgulanması, 2026 tonuyla uyumlu.
6.7. Öğretmen ve okul liderlerinin merkezde olduğu bir kapasite inşa hikâyesi kurmak
2026 öncelikleri, öğretmenler ve okul liderlerini basit uygulayıcılar olarak değil, değişim ajanları olarak görüyor.
Bu nedenle KA220SCH projesinde:
-
öğretmenlerin hangi yeterliklerde gelişim göstereceği (SEL, dijital pedagojik beceriler, trauma-informed practice vb.),
-
okul liderlerinin proje sonunda sahip olacağı yeni planlama ve izleme araçları,
-
proje boyunca ve sonrasında devam edecek mesleki öğrenme toplulukları (PLC)
hikâyenin merkezine yerleştiğinde, hem “quality of project design” hem “impact” kriterleri açısından ton güçleniyor.
6.8. Yaygınlaştırma ve sürdürülebilirlikte açık erişim mantığı
Programme Guide, Cooperation Partnerships sonuçlarının mümkün olduğunca açık erişimli paylaşılmasını bekliyor; OER, açık lisanslar ve AB platformlarına yükleme vurgulanıyor.
Bu, KA220SCH metninde yalnızca:
-
konferanslar ve final seminerleri değil,
-
öğretmen eğitim paketleri, müfredat materyalleri, ölçme araçları, veliler için rehberler
gibi somut çıktılar için de açık lisans modelinin ve paylaşım kanallarının (European School Education Platform, eTwinning, ulusal portallar vb.) anlatılmasını gerektiriyor.
Sürdürülebilirlik kısmında da, proje bittiğinde:
-
hangi politika belgelerinin güncelleneceği,
-
hangi okul planlarına (gelişim planı, PDR planı, dijital strateji) gömüleceği,
-
hangi öğretmen/öğrenci kulüplerinin yaşamaya devam edeceği
sade ama somut cümlelerle ifade edildiğinde, 2026 tonuna oldukça uygun bir tablo ortaya çıkıyor.
6.9. Veri, izleme ve etki göstergelerini 2026 beklentisine göre kurgulamak
Programme Guide, Cooperation Partnerships için izleme, kalite güvence ve etki değerlendirmesini yatay bir tema olarak ele alıyor.
KA220SCH metninde:
-
başlangıç ve bitişte uygulanacak anketler,
-
okula özgü göstergeler (devamsızlık, disiplin olayları, zorbalık vakaları, öğretmen tükenmişlik algısı, dijital esenlik ölçekleri),
-
nitel değerlendirme araçları (odak grup görüşmeleri, vaka çalışmaları, hikâye anlatımı vb.)
net belirtildiğinde, proje yalnızca aktiviteler dizisi değil, ölçülebilir değişim üreten bir müdahale olarak görünüyor.
7. 2026’da KA220SCH metninin genel tonu nasıl olmalı?
Son olarak, tüm bu teknik çerçeveyi yazı diline tercüme eden birkaç genel gözlem:
-
Kanıta dayalı ve bağlama duyarlı: Ulusal/yerel veriler, AB düzeyindeki eğilimler ve okulun kendi verileri bir arada kullanıldığında, Relevance kısmı güçleniyor. Genel ifadelerden çok, net ve gerçekçi veriler tercih ediliyor.
-
İyilik hâli ve dahil etmeyi merkeze alan: Zorbalık, siber zorbalık, travma, göç, sosyo-ekonomik dezavantaj gibi konular, damgalayıcı olmayan bir dille, okulun bu alanlarda sorumluluk aldığını gösteren bir tonla aktarılıyor.
-
Dijital ve AI konusunda hem yenilikçi hem eleştirel: Dijital çözümler “her derde deva araçlar” gibi sunulmuyor; pedagojik amaçla, etik çerçeveyle ve öğrencilerin esenliğini koruyan sınırlamalarla birlikte ele alınıyor.
-
Yeşil ve vatandaşlık boyutlarını entegre eden: İklim, sürdürülebilirlik ve demokratik katılım temaları, ayrı modüller değil, STEM, sosyal bilgiler, sanat gibi derslerle ilişkili entegre öğrenme deneyimleri olarak anlatıldığında, çağrının ruhuyla uyum artıyor.
-
Sistemik ve sürdürülebilir: Proje bitince kaybolacak etkinliklerden ziyade, okul planlarına, öğretmen mesleki gelişim sistemine ve yerel/ulusal politikalara bağlanan yapısal değişimler öne çıkarıldığında, European Partnerships for School Development çizgisiyle aynı “hikâye ekseni” yakalanıyor.
-
Dil olarak net, abartısız ve “değerlendirici dostu”: Uzun sıfat zincirleri, pazarlama jargonu veya aşırı iddialar yerine, net hedefler, mantıklı sonuç zincirleri ve gerçekçi sayılar tercih edildiğinde, 2026 Program Guide’ın değerlendirme yaklaşımıyla uyumlu bir metin ortaya çıkıyor.
Özetle, 2026 KA220SCH çağrısında öne çıkan yeni ton, okulu bir ekosistem olarak gören, öğrencilerin ve öğretmenlerin iyilik hâlini, dijital ve yeşil dönüşümü, demokratik katılımı ve ulus-ötesi işbirliğini aynı anda taşıyan projeleri öne çıkarıyor. Metni kurgularken her paragrafın, seçilen yatay öncelik(ler) ve okul sektörü öncelik(ler)inden en az biriyle doğrudan ilişkisini görünür kılmak, hem çağrının beklentilerine hem de 95+ puan hedefi mantığına son derece uygun görünüyor.
PROJE YAZIMI KONUSUNDA VE YURT DIŞI ORTAKLIK İHTİYACINIZDA BANA YAZABİLİRSİNİZ.
Av. Ali ULUSOY
Proje Fabrikası Kurucusu / President of Project Factory
Engelsiz ve Mutlu Yaşam Derneği Başkanı / President of Barrier Free and Happy Life Association
Kocatepe Mahallesi Hatay Sokak 4/ 19 - 20,
Sabancı İş Merkezi 5. kat, 06420
Çankaya - ANKARA
Mobil: (+90 530) 363 3120
